تپوك (اياق توپو) - تپوك فوتبال باستاني تــركــان
یازار : ايگيد
+0 به يه نتپوك
(اياق توپو) - تپوك فوتبال باستاني تــركــان
خلاصه مقاله:
محمود كاشغري در كتاب ديوان لغات ترك از بازي خاصي در ميان تركان اويغور ياد كرده است كه خيلي شبيه به نحوه بازي فوتبال امروزي است...
شرح مقاله:
خلاصه مقاله:
محمود كاشغري در كتاب ديوان لغات ترك از بازي خاصي در ميان تركان اويغور ياد كرده است كه خيلي شبيه به نحوه بازي فوتبال امروزي است...
شرح مقاله:
... ski Türkler
günümüzde futbol adı verilen oyunun bir benzeri olan “tepük” oyununu
oynuyorlardı. Tepük; tepmek, tekmelemek anlamında kullanılan bir sözcüktür.
Türkler, bu oyunu yalnız ayakla oynadıkları için bu adı
vermişlerdir.
Türklerin bu oyunda kullandıkları toplar, oval kalıplara dökülen, “iğ ağırşağı” biçiminde kurşun kitlesinin üzerine, keçi kılı ya da keçe sarılmak suretiyle yapılırdı. Ağırşak, ip eğirmede kullanılan taştan ya da kemikten yapılmış, yassı, yuvarlak ya da yarım küre biçiminde, ortası delik bir cisimdir. Yörelere göre top yapısı değişiklik göstermektedir. Bazı bölgelerde sert cisimlere ayakla vurmak yerine daha yumuşak cisimlerle top oynanması tercih edilirdi. İçi hava ile doldurulmuş, yuvarlakça küçük tulumların bu amaçla kullanıldığı görülür. Aynı amaçla, bir derinin içine yün, keçi kılı ya da tüy konularak top biçimine getirilirdi.
Çin kaynaklarında, MÖ II. yüzyılda, İç Asya toplumlarının ayak topunu ustaca oynadıkları kaydedilmiştir. Aynı zamanda, Kaşgarlı Mahmut Divânü Lügati’t-Türk adlı eserinde tepük oyunundan bahsetmiştir.
Çinli gezgin Hiuan, “la Tartarie” adlı eserde Asya’da Tsang’ da kız ve erkeklerden kurulu karma takımların ayak topu oynadıklarını belirtiyor. Birçok Türk kavimleri gibi Şato Türkleri de ayak topunu çok sevmişlerdir. 923 yılında ilk Şato hakanı kuzey Çin’i ele geçirdikten sonra, tahta geçme töreni için futbol sahasına bir platform inşa ettirmiş, 2 yıl sonra bu değerli hatırayı futbola engel olmasın diye kaldırmıştır.
Tepük oyunu genellikle altışar oyuncudan oluşan, karşılıklı iki takım arasında oynanırdı. Takımlarda bayan oyuncular da yer alırdı. Tepük oyunu, topu belli kurallar içerisinde, karşılıklı olarak dikilen kalelerden geçirmek suretiyle sayı kazanmak esasına göre oynanırdı.
Üzerinden yüzyıllar geçmesine rağmen Hıtay Türklerinin oynadıkları ayak topu ile günümüzün futbolu arasında, özdeki benzerlik çok büyüktür. Seyit Ali Ekber’in yazdığı Hıtay-ı Name adlı kitapta ayak-topundan şöyle bahsedilir: “… Ve top oyunu Hıtay’da güzeller işidir. Ve dahi harabati (düzensiz kalabalık), çok olan ve sığır kursağından top düzmüşler ve mahbub (erkek) ve mahbubeleri (kadınları) durdurmuşlar. Ve topu ayakları ile vururlar, şöyle ki, elini ol topa değdirmeye, ol topu yere düşürmeye ve nazik ayak uçlarıyla dürde, saklar (baldır) ve usülsüz urmak ve yere düşürmek ve daireden taşra (dışarıya) çıkarmak, vaki olmaz.”
Kaşgarlı Mahmud’un Divanü Lugati’t Türk eseri Türk uygarlığına dair bütün ipuçlarını içinde barındırıyor. İlk Türkçe sözlük ve dil bilgisi olan eser binlerce yıl önce yaşayan Türkler’in ‘ütüyü ve futbolu’ o zamanlarda keşfettiğini gösteriyor. Türk Dil Kurumu (TDK) Başkanı Prof. Dr. Şükrü Haluk Akalın, Kaşgarlı Mahmud’un doğumunun bininci yılında Divanü Lugati’t Türk’ün tanıtım etkinliklerine katılmak için Washington’a gitti. 10 dile çevrilen Kaşgarlı Mahmud’un eserinin sadece bir sözlük olmadığını vurgulayan Akalın şunları söyledi: ‘Divanü Lugati’t Türk’te, ‘ütü’ kelimesinin anlatıldığı bölümde, Türkler’in bin yıl önce ütüyü kullandığını ayrıca Türk çocukların, ‘tepük’ adı verilen ve futbola benzeyen bir oyunu oynadıklarını görüyoruz.
Türklerin bu oyunda kullandıkları toplar, oval kalıplara dökülen, “iğ ağırşağı” biçiminde kurşun kitlesinin üzerine, keçi kılı ya da keçe sarılmak suretiyle yapılırdı. Ağırşak, ip eğirmede kullanılan taştan ya da kemikten yapılmış, yassı, yuvarlak ya da yarım küre biçiminde, ortası delik bir cisimdir. Yörelere göre top yapısı değişiklik göstermektedir. Bazı bölgelerde sert cisimlere ayakla vurmak yerine daha yumuşak cisimlerle top oynanması tercih edilirdi. İçi hava ile doldurulmuş, yuvarlakça küçük tulumların bu amaçla kullanıldığı görülür. Aynı amaçla, bir derinin içine yün, keçi kılı ya da tüy konularak top biçimine getirilirdi.
Çin kaynaklarında, MÖ II. yüzyılda, İç Asya toplumlarının ayak topunu ustaca oynadıkları kaydedilmiştir. Aynı zamanda, Kaşgarlı Mahmut Divânü Lügati’t-Türk adlı eserinde tepük oyunundan bahsetmiştir.
Çinli gezgin Hiuan, “la Tartarie” adlı eserde Asya’da Tsang’ da kız ve erkeklerden kurulu karma takımların ayak topu oynadıklarını belirtiyor. Birçok Türk kavimleri gibi Şato Türkleri de ayak topunu çok sevmişlerdir. 923 yılında ilk Şato hakanı kuzey Çin’i ele geçirdikten sonra, tahta geçme töreni için futbol sahasına bir platform inşa ettirmiş, 2 yıl sonra bu değerli hatırayı futbola engel olmasın diye kaldırmıştır.
Tepük oyunu genellikle altışar oyuncudan oluşan, karşılıklı iki takım arasında oynanırdı. Takımlarda bayan oyuncular da yer alırdı. Tepük oyunu, topu belli kurallar içerisinde, karşılıklı olarak dikilen kalelerden geçirmek suretiyle sayı kazanmak esasına göre oynanırdı.
Üzerinden yüzyıllar geçmesine rağmen Hıtay Türklerinin oynadıkları ayak topu ile günümüzün futbolu arasında, özdeki benzerlik çok büyüktür. Seyit Ali Ekber’in yazdığı Hıtay-ı Name adlı kitapta ayak-topundan şöyle bahsedilir: “… Ve top oyunu Hıtay’da güzeller işidir. Ve dahi harabati (düzensiz kalabalık), çok olan ve sığır kursağından top düzmüşler ve mahbub (erkek) ve mahbubeleri (kadınları) durdurmuşlar. Ve topu ayakları ile vururlar, şöyle ki, elini ol topa değdirmeye, ol topu yere düşürmeye ve nazik ayak uçlarıyla dürde, saklar (baldır) ve usülsüz urmak ve yere düşürmek ve daireden taşra (dışarıya) çıkarmak, vaki olmaz.”
Kaşgarlı Mahmud’un Divanü Lugati’t Türk eseri Türk uygarlığına dair bütün ipuçlarını içinde barındırıyor. İlk Türkçe sözlük ve dil bilgisi olan eser binlerce yıl önce yaşayan Türkler’in ‘ütüyü ve futbolu’ o zamanlarda keşfettiğini gösteriyor. Türk Dil Kurumu (TDK) Başkanı Prof. Dr. Şükrü Haluk Akalın, Kaşgarlı Mahmud’un doğumunun bininci yılında Divanü Lugati’t Türk’ün tanıtım etkinliklerine katılmak için Washington’a gitti. 10 dile çevrilen Kaşgarlı Mahmud’un eserinin sadece bir sözlük olmadığını vurgulayan Akalın şunları söyledi: ‘Divanü Lugati’t Türk’te, ‘ütü’ kelimesinin anlatıldığı bölümde, Türkler’in bin yıl önce ütüyü kullandığını ayrıca Türk çocukların, ‘tepük’ adı verilen ve futbola benzeyen bir oyunu oynadıklarını görüyoruz.
DERİDEN TOP YAPMIŞLAR
Çocuklar hayvan derisinin içine doldurulan malzemelerle top yapıp tepük oynarlarmış. Bu yönüyle Divanü Lugati’t Türk, sadece bir sözlük değil, Türk uygarlığının en eski dönemdeki durumunu ortaya koyan çok önemli bir belge.’’
Çocuklar hayvan derisinin içine doldurulan malzemelerle top yapıp tepük oynarlarmış. Bu yönüyle Divanü Lugati’t Türk, sadece bir sözlük değil, Türk uygarlığının en eski dönemdeki durumunu ortaya koyan çok önemli bir belge.’’